top of page

Erişkinlerde Dikkat Eksikliği

Güncelleme tarihi: 12 Eki 2023

Erişkinlerde dikkat eksikliği kişinin kendi için önemli konulara gereken ilgiyi verememesi nedeniyle yaşamında çeşitli sorunlara sebep olan nörolojik bir bozukluktur. Günümüzde dikkat eksikliğinin kalıtsal olduğu aile, ikiz ve evlat edinme çalışmalarından bilinmektedir. Biyolojik yakınlarda dikkat eksikliği olması riski beş kat arttırmaktadır. Bu nedenle psikososyal etkenlerin var olan biyolojik yatkınlığı tetiklediği düşünülmektedir.

Evlilik sorunları, ayrılıklar, kayıplar, düşük sosyoekonomik düzey, ailede suça yatkın bireylerin olması gibi faktörler hastalığın ortaya çıkışında ve gidişatında etkili olmaktadır. Genel görünüm olarak sık iş değiştirme, iş yerinde problemler yaşama, gelir düzeyinde düşüklük, rastgele cinsel ilişkiler, alkol ve madde bağımlılığı, suça yatkınlık görülürken ergenlikte ve çocuklukta sık disiplin cezası, dağınık çalışma, söyleneni dinlememe, öfkeye kolayca kapılma, sık sık eşyaları kaybetme görülebilir.

Yapılan çalışmalarda dikkat eksikliği tanısı alan erişkinlerin 1/3'ünde ilerleyen zamanda anlamlı düzelme olduğu, 1/3'ünde bazı problemlerin devam ettiği, kalan 1/3'ünde ise ciddi problemlerin devam ettiği tahmin edilmektedir. Dikkat eksikliği çocukluktan başlayan bir sosyal uyum, kişilerarası ilişkiler problemine zemin hazırladığından birçok kişilik, anksiyete ve duygudurum problemiyle birlikte görülür. Araştırmalarda ek tanı oranının yüksek olduğu görülmektedir. Erişkin dikkat eksikliği olan hastaların yalnızca yüzde 12'sinde başka bir sorun saptanmamıştır. Yüzde 32 - 50 arasında yan tanı olarak anksiyete yüzde 34 oranında alkol kullanım bozukluğu tespit edilmiştir.


Çocukluk Dönemi

Dikkat eksikliği çocuklukta kendini itkisellikle, çok konuşmayla, aşırı hareketlilikle gösterecektir. Sosyal olarak zorlayıcı ve olgunlaşmamış bir tablo çizerler. Davranış sorunları sebebiyle yaşıtlarıyla anlaşamazlar kurallara uymak istemedikleri için de anne babalarıyla iyi geçinemezler. Bu davranış bozuklukları çevresi tarafından her zaman tolere edilmeyeceğinden aldıkları tepkilerle birlikte davranım bozukluğuna ardından antisosyal kişilik bozukluğuna evrilebilir. Doyumu erteleyemez ve aşırı aktiftirler. Kendilerine neden böyle davrandıkları sorulduğunda cevap genellikle ‘bilmiyorum’dur.

Böyle bir çocuğa sahip olmak aile dinamiğini birçok açıdan etkiler. Öncelikle çocuğun uyumsuzluk problemi ailede konuşulacak bir konu haline gelir. Aileler farkında olmadan her şeyin olduğu gibi kalmasını isteyebilirler çünkü çocuğun davranış problemleri diğerlerinin üzerinden dikkati alır ve bu bazı açılardan diğer üyelere kazanç getirebilir. Ailelerde birinin evden ayrılmasını ihanet kabul etmek, birinin kilo vermesini diğerlerinin sabote etmesi gibi genellikle değişime direnen bir yön vardır. Dikkat eksikliği çocuğun ve çevresinin hayatında birçok açıdan büyük bir yer kaplar. Tedavi planlamalarında dikkat eksikliğine sahip bir çocuğun iyileşmesinin ailede önemli büyüklükte bir değişim yaratacağını göz önünde bulundurmak faydalıdır.


Tedavi

Dikkat eksikliğinde tanı testler aracılığıyla konur ve hastalığın tanı alması tedavinin en önemli parçasıdır. Tanıyı alan birey büyük ölçüde rahatlama hisseder çünkü yüksek olasılıkla tanıyı alana kadarki süreçte kendini odaklanamadığı için suçlanması gereken, sorumsuz biri olarak görmüş, toplumsal uyum problemi kaynaklı birçok aşağılanma, yargılanma, etiketlenme ve utanç anısı biriktirmiştir. Artık probleminin disiplinsizlik ya da ahlaki meselelerden değil nörolojik bir nedenden ileri geldiğini anlar ve yaşadıkları rastgele olmaktan çıkıp mantıklı hale gelir. Tedavi alarak duygusal yükten özgürleşebilecektir. Teşhisle birlikte kişinin hayatında büyük gelişmeler görülür.


Teşhisten sonra, kişiye tanısıyla ilgili psikoeğitim verilir, liste yapmak, hatırlatıcı kullanmak, dosyalamak, randevu defteri kullanmak, günlük hedefler belirlemek gibi tekniklerle gündelik yaşamı yapılandırılır, kişide özsaygı problemleri, depresyon, anksiyete olabileceği için psikoterapi desteği sağlanır. İşlerin yolunda gitmesi konusunda kendine yardım eden birinin olması hasta için çok faydalıdır. Ayrıca ilaç tedavisi beyindeki dikkatle ilgili kimyasal dengesizliği, içsel karmaşayı düzenler. İlaç tedavilerinin etkisi gözle görülüdür en etkili tedavi yöntemidir ve ciddi faydaları vardır ancak ne yazık ki yan etkileri de vardır. Tedavi planının tamamını oluşturmazlar, başa çıkma mekanizmalarını da öğrenmeleri gereklidir. Çok yönlü yaklaşımla destek grupları, ebeveyn eğitimi, bireysel terapi, stres, öfke, rahatlama ve gevşeme odaklı çalışmalar danışanın fayda görmesini sağlayacaktır.


Tedavide kişinin semptomlarının neler olduğunu hangi ortamlarda ne sıklıkla artış gösterdiğini, güçlü ve zayıf yönlerini, çevresel faktörlerini tespit etmek; kısa ve uzun vadeli hedefler belirlemek gereklidir. Dikkat beynin bir şekilde uyanma, hareket, tepki gibi tüm yapılarını ilgilendirdiğinden konunun çözümüne ilişkin yapılan çalışmaların netleşmesi de zaman almaktadır. Elimizdeki verilere dayanarak etkin müdahale ve başa çıkma mekanizmalarıyla olumsuz etkiler kontrol altında tutulabilmektedir.


Klinik Psikolog

Ömer Faruk Güzelgöz


“Sayfa içeriği yazarın İstanbul Tıp Kitabevinden çıkan Genel Psikoloji ''Psikolojide Temel Bilgiler'' isimli kitabından alıntılanmıştır. Daha fazla bilgi için kitaba erişebilirsiniz. 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserlerini Koruma Kanunu gereği site içindeki tüm dokümanlara ait haklar saklıdır. Site içerisinde yer alan sayfalarda hiçbir doküman, yazılı izin alınmaksızın kopyalanamaz, başka yere taşınamaz, alıntı yapılamaz, internet üzerinde veya her ne şekilde olursa olsun yayınlanamaz ve kullanılamaz. Aynı şekilde 5651 sayılı kanunu kapsamında telif hakkına konu olan eserle yasal haklarının çiğnendiğini düşünen hak sahiplerinin mail yoluyla iletişime geçmesi halinde ilgili kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde eser yeniden değerlendirilerek yazılı dönüş yapılır. Yararlanılan kaynaklar, gerekli izinler ve haklar için mail yoluyla iletişime geçiniz.’’

41 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Uyku

bottom of page